G-ABD 10 Eylül 2004
Türkiye, ABD ve AB - Dünya Ekonomisi
The Economist dergisi son sayısında,
tersi görüşler hala
sık sık ifade edilmesine rağmen, Türkiye’nin AB üyeliğinin
gerçekten Washington’un çıkarına olup olmadığını sorguluyor. Dergi üyeliğin gerçekleşmesi halinde Türkiye’nin beklenenin aksine AB içinde ABD yanlısı bloğu güçlendirmeyebileceğini belirtiyor. Dergi,
son yapılan kamuoyu yoklamalarında ortaya çıkan resmin Türk kamuoyunun ABD ve İsrail’e yönelik eleştirel yaklaşımının AB ülkelerinden de ileri olduğunu gösterdiğini belirtirken öte yandan da Türkiye’nin güç kullanma gibi konulardaki refleksinin AB ülkelerinden epey farklı olduğunun altını çiziyor. Türkiye’nin üyeliğinin Ankara’yı Batı’ya demirleyeceği iddiası doğru ise bile eğer bu arada Batı tek parça olmaktan çıkarsa bunun Türkiye’yi Washington’dan nisbi olarak uzaklaştırması ihtimali önümüzdeki dönemde Amerikan Yönetimlerini şimdiye kadar olandan daha çok düşündürecek bir konu olabilir.
Derginin aynı sayısında ünlü uluslararası ekonomi uzmanı
Fred Bergsten tarafından kaleme alınan yazıda dünya ekonomisinin önündeki en önemli problemler tartışılıyor. Bergsten Amerikan ekonomisinin dış ticaret ve bütçe açıklarının yaratığı dengesizliklerin çok ciddi olduğunu söyledikten sonra eski Fed Başkanı Paul Volcker’ın önümüzdeki beş yıllık dönemde doların değerinde ciddi bir düşme olma ihtimalinin yüzde 75 olduğu yönündeki sözlerine de yer veriyor. Bergsten dünya ekonomisinin önündeki diğer problemleri sayarken önlem alınmazsa gelebilecek korumacı bir dalgayı, Çin ekonomisinin “sert iniş” yapma ihtimalini ve 60-70 dolar seviyesine yükselebilecek petrol fiyatlarını gösteriyor. Yazara göre bu riskler birbirleri ile etkileşim halindeler ve hepsi değilse bir kısmı dahi aynı anda geçekleşirse hem Amerika hem de dünya için ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu sonuçlar arasında yüksek enflasyon, yüksek faiz hadleri, büyümenim yavaşlaması ve hatta durgunluk, işsizlik, rezerv paralar arasında çatışma ve korumacılık geliyor. (Şanlı Bahadır Koç, ABD Masası, Araştırmacı)