G-ABD 23 Kasım 2004
Irak’ta Gerekli Bazı Adımlar
Felluce harekatının Irak’ta siyasi istikrar sağlanması yönündeki net etkisini hesaplamak oldukça güçtür. Harekatla beraber direnişçilere personel, cephane, kumanda altyapısı anlamında zarar verilse de, savaşma iradelerinde bir azalma olduğunu iddia etmek kolay değildir. Koalisyon kuvvetlerine yönelik saldırılar günde yaklaşık 150 gibi çarpıcı bir rakama ulaştıktan sonra coğrafi olarak yayılarak günde 70-80 ortalama ile devam etmektedir. Bu arada Irak’ta Amerikan ordusunun çözümün mü, yoksa sorunun mu parçası olduğu tartışılmaktadır. Öte yandan
Felluce’den sonra aynı büyüklükte olmasa da Musul, Ramadi, Bakuba, Samara ve Bağdat’ta direnişçilere karşı operasyonlar düzenlemeyi planlayan
Amerikan Yönetimi Irak’taki asker sayısını arttırmayı planlamaktadır. Bunun için mevcut askerlerin görev süreleri uzatılacak, Irak’a yeni gelecek bazı birliklerin rotasyonu hızlandırılacak ve hatta acil durumlar için yedekte tutulan 82. Hava indirme Birliği de devreye sokulacaktır. Ülkedeki Amerikan askeri sayısı geçtiğimiz Bahar 100 bine düştükten sonra tekrar 138 bine ulaşmıştı. Askeri olarak Irak Güvenlik kuvvetlerinin eğitiminin hızlandırılması ve bu konuya gereken önem, para ve zamanın harcanması gerekir.
Irak’ta çözümün askeri yolların dışında ya da yanında siyasi, diplomatik, ekonomik ve psikolojik boyutları da olması gerekir.
- Siyasi açıdan Sünnilerin sürece bir şekilde dahil edilmesi gereği takdir edilmekle beraber bunun nasıl olacağı belirsizdir. Bazı uzmanlar Sünnilerin ülkeyi asırlardır yönettikten sonra nüfusları oranında mütevazi bir role razı olmalarının kolay ve hızlı olmayacağını düşünmektedir.
- Diplomatik alanda Irak’ın komşularının ABD’den gelecek bazı jestler ve garantilere ihtiyaç vardır. Ancak bu durumda ülkedeki siyasi süreci torpillemek yerine katkı yapar hale gelebilirler. Örneğin Tahran Irak’ta düzenin sağlanması ile “sıranın kendisine geleceğini” düşünürse ABD’nin işini zorlaştırabilir. Ayrıca Filistin sorununda yaşanacak ilerlemelerin Irak’ta belki sınırlı da olsa olumlu bir etkisi olabilir.
- Ekonomik anlamda yeniden inşa faaliyetlerinin hızlandırılması güvenlik durumu ile doğrudan ilgilidir. Bir kısmı ülkeden çekilmeye başlayan yabancı yardım örgütleri, sivil toplum kuruluşları ve şirketlerin güvenlik olmadan anlamlı bir katkı yapmaları güçtür. Ancak yine de ABD’nin Irak için ayırdığı fonların çok büyük bölümünün kullanılmamış olması düşündürücüdür. Psikolojik cephede, Amerikan işgalinin hafifletilmesi ve imajının yumuşatılması gerekir. Bunun için, Washington’un şüpheye yer bırakmayacak ve bağlayıcı bir şekilde 1) Irak’ta uzun dönemli askeri üsler kurmayacaklarını; 2) Irak’ın toprak bütünlüğüne saygılı olacaklarını ve hatta bunun garantörü olacaklarını; 3) başta ihaleler, petrol gelirleri ve dış borçlar olmak üzere ekonomik konularda tam şeffaflık sağlanacağını açıklaması ve bu yönde gerekli somut adımları atması gerekir. 4) Ayrıca ABD’nin seçimlerde herhangi bir parti, grup ya da lidere destek vermekten kaçınması gerekir. 5) Irak’ın geleceğinde dinin rolünün ABD’nin normalde tercih edeceğinden daha fazla olabileceğinin kabullenilmesi de doğru olabilir. (Şanlı Bahadır Koç, ABD Masası, Araştırmacı)