G-ABD 02 Temmuz 2004
İran’ın Nükleer Programı ve ABD
Nükleer kapasiteye ulaşmasına iki yıl kaldığı iddia edilen İran’a
karşı olası bir ABD-İsrail ortak askeri harekatı Türkiye açısından da önemli sonuçları olabileceği açıktır. ABD’nin kısa vadede bu tür harekata geçmeyeceğini düşünmek bazı nedenler vardır: 1) Irak’la beraber Amerikan kamuoyunda ön alıcı/önleyici savaş doktrininin geçerliliğinin ciddi olarak sorgulanması; 2) Irak’la ilgili istihbarat skandallarından sonra Amerikan istihbaratının inanırlılığının yara alması; 3) Böyle bir harekattan sonra
Irak içinde kartlara sahip İran’ın bu ülkeyi karıştırabileceği ve/veya Orta Doğu’daki Şiilerin daha da radikalize olabileceği endişesi, 4) Hedefi kesin vuran silahların varlığına rağmen İran’ın – Irak tecrübesini de dikkat alarak- nükleer programını coğrafi olarak dağıtması, yoğun hava savunma sistemleri ile koruması ve kısmen yer altına gizlemesi gibi nedenlerle harekatın tam olarak başarılı olamayabileceği riski; 5) ABD önümüzdeki muhtemelen giderek daha yüksek sesle iflas ettiğini iddia edeceği AB’nin İran siyasetinin, önemli bir siyasi sermaye harcanarak ve risk alınarak oluşturulması nedeniyle kolay vazgeçilmesinin zorluğu; 6) İsrail’in nükleer silahlarının çifte standart görüntüsü vermesi ve İran için bir neden veya bahane oluşturması . Çoğu yorumcu Amerikan seçimlerinin Bush Yönetimi’nin bu tür bir askeri harekata girmesini imkansız hale getirdiğini iddia ederken, Bush’un kamuoyu yoklamalarında iyice geriye düşmesi halinde İran’a karşı “Ekim sürprizi” bir saldırı deneme riskini göze alabileceğini düşünenler de vardır.
Seçilmesi halinde Kerry’nin Bush’tan ne kadar farklı politikalar izleyeceği sorusuna cevap arayanların takip edeceği konulardan biri de İran olacaktır. Kerry’nin ekibine girme şansı yüksek olan isimler “önleyici savaşın” politikanın kendisi olmasına karşılarsa da, bir enstrüman olarak bundan tamamen vazgeçmeye de razı değillerdir. İran’ın nükleer silah edinme isteği Türkiye’ye karşı korkulardan kaynaklanmıyorsa da
nükleer bir İran’ın Türkiye’ye karşı önemli bir psikolojik üstünlük yakalayacağı ve Türkiye’nin güvenliği açısından komplikasyonlar yaratacağı açıktır. Bazı Batılı uzmanlar İran’ın bu silahlara ulaşması halinde Türkiye ve S. Arabistan’ın bu silahları edinme yoluna gidebileceğini düşünmektedirler. S. Arabistan’ın nükleer silah üretmesi çok uzak bir ihtimal olmakla beraber
Riyad’ın satın alma veya bu silaha sahip Pakistan ve Çin gibi devletlerle askeri ittifaka girebileceği yönünde spekülasyonlar yapılmaktadır. (Şanlı Bahadır Koç, Amerika Araştırmaları Masası, Araştırmacı)