Bu sitedeki yeni mesajları e-mail ile almak istiyorsanız lütfen ajp1914@yahoo.com adresine yazınız
G-ABD 16 Haziran 2004
11 Eylül Komisyonu - Holbrooke
11 Eylül Komisyonu’nun terörist saldırıyla Irak arasında bir ilişki olmadığını açıklaması
bir çok kişi tarafından malumu ilan olarak görülse de, daha bir kaç ay öncesine kadar önemli oranda kişinin tersini düşündüğü Amerika için bu önemli bir olaydır. İşkence olaylarının ilk başta düşünülenden daha ciddi, yaygın, sistemli ve –belki de en önemlisi- üst düzey yetkililer tarafından biliniyor ve onaylanıyor olduğunun ortaya çıkması da başka önemli bir gelişmedir. Amerikan Yönetimi son ay içinde Irak konusunda ciddi bir “esneklik” göstererek bu konuyu seçimlerde kendi aleyhine bir konu olmaktan çıkarmaya çalışsa da bunun “zarar kontrolünden” öteye gidemeyeceği ve ilk başta Bush’un tekrar seçilmesinin anahtarı olarak düşünülen Irak harekatının Başkan’ın yeniden seçilmesi üzerindeki net etkisinin belirgin derecede olumsuz olduğu söylenebilir.
Bu arada Kerry’nin seçimi kazanması halinde Dışişleri Bakanı olabilecekler arasında adları en çok telaffuz edilen Senatör Joe Biden ve eski BM temsilcisi Richard Holbrooke’un Türkiye’ye bakışları arasında göz ardı edilemeyecek derecede farklılıklar mevcuttur. Biden bir çok meziyeti olmasına karşın, en yumuşak şekilde söylemek gerekirse, Türkiye’ye “pek sempati duymayan” biri iken Holbrooke’un Türkiye ile ilgili deneyim, düşünce ve duyguları oldukça müspettir. Kerry’nin seçilmesi halinde Bush Yönetimi’nden farklı olarak, son üç yılda büyük ölçüde marjinalize olan Dışişleri Bakanlığı’nı tekrar dış politikanın merkezine koyması yüksek bir ihtimal olduğu için bu farklılık ilave bir önem kazanmaktadır. Yeni Yönetim görevi devraldığında Türkiye’nin AB üyeliği, genel olarak Irak’ın ve özelde K. Irak’ın geleceği, İran’ın nükleer programı gibi önemli konulardaki gelişmeler son iki yılı aratmayacak önem ve hızda yaşanacağı ve bu konularda Amerikan Yönetimi’nin tercihleri çok önemli olacağı için Amerikan dış politika yapıcıları arasında normalde göz ardı edilebilecek nüanslar önemli olabilecektir. Bu nedenle Türkiye’nin Holbrooke’un şansını arttırıcı neler yapabileceğini düşünmesi isabetli olabilir. (Şanlı Bahadır Koç, Amerika Araştırmaları Masası, Araştırmacı)