Bu sitedeki yeni mesajları e-mail ile almak istiyorsanız lütfen ajp1914@yahoo.com adresine yazınız
G-ABD 07 Haziran 2004
İyimser Hava
ABD Yönetimi’nin önemli bir kısmının yakın sayılabilecek bir zamana kadar Irak’ta başbakan yapmak istediği Ahmet Çelebi’nin İran ajanı olduğu iddiaları, Pentagon’da kurulan özel istihbarat biriminden bazı kişilerin yalan makinesi testinden geçmeleri, CIA Başkanı’nın istifası, Başkan Bush’un Beyaz Saray’dan bazı kişilerin Irak’ın nükleer programı konusunda kendileriyle ters düşen eski bir büyükelçinin CIA ajanı karısının ismini basına sızdırmaları (Plame olayı) ile ilgili olarak bir avukatla görüşmesi, Cheney’nin Halliburton ile ilişkisi üzerine ortaya çıkan elektronik posta ve Rumsfeld ile Douglas Feith’in Cenevre Konvansiyonu’nu bilerek ihlal ettikleri şüphesi gibi gelişmeler başka dönemde gerçekleşseydi beraberce bir fırtına kopmasına neden olabilirdi. Ancak Normandiya çıkarmasının yıldönümü, Irak’ta yeni yönetimin belirlenmesi ve BM’den anlamlı sayılabilecek bir tasarı çıkacağı şeklindeki beklentiler, Reagan’ın ölümü nedeniyle seçim kampanyasının yavaşlaması (ve aralarındaki benzerlikler nedeniyle bunun Bush’a güç vereceği düşüncesi), G-8 zirvesi ve istihdam rakamlarının olumlu çıkması gibi gelişmeler Beyaz Saray için belli oranda iyimser bir hava oluşmasına neden olmuştur.
Bu arada Çelebi ve yakınlarının İran’a gizli kodlarının çözüldüğü bilgisini vermeleri çok az sayıda kişinin bildiği sanılan bu hassas bilgiyi Çelebi’ye hangi üst düzey yetkilinin vermiş olabileceği sorusunu gündeme getirmektedir. Reagan’ın ölümü ile Başkan Bush’un durumunun bir parça güçlenmesi beklenebilir. Bush ekibi “bakın Reagan da Bush gibi çok sofistike sayılamayacak bir dünya görüşüne sahipti ama öldükten sonra ardından övgüler düzülüyor” mesajını vermeye çalışabilir. Sistani’nin geçici Yönetime sınırlı ve şartlı ama yine de Geçici Konsey’e verdiğinden daha ileri şekilde verdiği destek önemlidir. Sistani son dönemdeki sessizliği nedeniyle popülerliğinden bir parça kaybetmişse de K. Iraklı Kürtlerin aşırı taleplerine en ciddi şekilde direnen Iraklı siyasi figür olmaya devam etmektedir. Kürtlerin BM’deki tasarıda geçici anayasadan bahsedilmemesine karşılık yaptığı tehditler belli bir etki yaratabilir. Bu arada Iraklı Kürtlerin Dışişleri Bakanlığı’nı almasının kendileri için ne kadar isabetli olduğu görülmektedir. Görünürlüğü yüksek olan Dışişleri Bakanlığı görevi sırasında Zebari ve Kürtler dünya çapında PR yapmakta ve muhtemelen kendi diplomasilerini de yürütmektedir. (Şanlı Bahadır Koç, Amerika Araştırmaları Masası, Araştırmacı)