Bu sitedeki yeni mesajları e-mail ile almak istiyorsanız lütfen ajp1914@yahoo.com adresine yazınız
G-ABD 26 Mayıs 2004
Brahimi, Yetki Devri, Üsler
Sünni ve Arap milliyetçisi olan Brahimi siyasi kişiliğini Cezayir bağımsızlık mücadelesinde kazanmış, emperyalizme belli bir alerji duyan ama öte yandan da siyasetin başka şeylerin yanında esas olarak güçle ilgili olduğunun da bilen tecrübeli ve realist bir diplomat olarak tanınmaktadır. Aldığı kararlarda tamamen ABD’den bağımsız hareket ettiği değil ama belli bir mesafeyi koruduğu düşünülebilir.Brahimi’nin kuracağı geçici yönetimle ilgili cevabı hala belli olmayan aşağıdaki sorular sorulabilir: Temsil gücü ve meşruiyeti olacak mı? Etnik ve dini gruplar hangi ağırlıkta temsil edilecek? Siyasi mi yoksa teknokrat mı olacak? İşgal güçleri ile ilişkisi ne olacak? Egemenliği hangi konularda (güvenlik, petrol) ve hangi derecede devralacak? ABD’ye ne kadar karşı koyabilecek? Ülkeyi seçimlere götürecek yönetimin siyasi değil teknokrat olması doğru tercih olabilir. Böylelikle Ocak ayındaki seçime girecekler tüm zaman ve enerjilerini kampanya yapmaya verebilirler. Bu kişiler dışarıda kalırsa yönetim olanaklarını seçimde kendi çıkarları için kullanmalarının ya da bu şekilde suçlanmalarının önüne geçilebilir. Beyaz Saray bu yönetime ılımlı ölçüde Amerikan ve işgal aleyhtarı ama saygın kişilerin seçilmesini kabullenebilir. O zaman Bush Amerikan halkına, “bakın onları Saddam’dan kurtardık ve bir tür demokrasi kurduk. Varsın bizi sevmesinler” diyerek Irak’ta belki mutlak değil ama ilk baştaki hedefin gerisine düşülmesi anlamındaki göreceli başarısızlığı rasyonelleştirmeye çalışabilir.
Washington’un Türkiye’den üs talebinde bulunması ABD’nin Avrupa’daki askeri varlığını Doğu’ya taşıması kadar -ve hatta belki de daha fazla- Washington’un Irak’ta uzun dönemli stratejik askeri üs bulunduramaması ihtimalinin belirmesi ile ilgilidir. ABD daha uzun süre daha Irak’ta askeri güç bulundurabilir ama bu başlangıçta planlandığı gibi bölgeyi “kolaçan etmek” ve başka bazı harekatlar için sıçrama tahtası olmaktan çok Irak’ta düzeni sağlamakla sınırlı bir güç olabilir. Ancak ABD askerlerinin Ocak ayından sonra ülkede istenmediğinin yeni seçilecek siyasiler tarafından net bir şekilde ortaya konması halinde bu gücün kısmen kuzeye, Kürt Bölgesine kaydırılması gündeme gelebilir. Böyle bir gelişme K. Irak’ın geleceği ile ilgili ciddi yeni komplikasyonlara neden olabilir. (Şanlı Bahadır Koç, Amerika Araştırmaları Masası, Araştırmacı)