Bu sitedeki yeni mesajlar? e-mail ile almak istiyorsan?z l?tfen ajp1914@yahoo.com adresine yaz?n?z
G-ABD 12 Mayıs 2004
ABD Seçimleri Üzerine Notlar
Hemen bütün siyasi yorumcular Kasım ayındaki Başkanlık seçimlerinin çok yakın geçeceği ve 2000 seçimlerinde oluşan 50/50 dengesine yakın bir resmin ortaya çıkacağında birleşmektedir. Seçimin sonucuna iki tarafın güçlü yönleri ve zaafları kadar, adayların kontrolü dışında yaşanabilecek yeni bir terör saldırısı gibi bazı gelişmelerin de etki edebilecek olması tahmin yapmayı güçleştirmektedir. Örneğin, ABD’ye yönelik büyük çaplı yeni bir terör eylemi gerçekleşirse bunun güvenlik kaygılarını ön plana çıkaran Bush’a mı, yoksa ABD Başkanı’nın ekonomik, siyasi ve askeri kaynakları terörle mücadele yerine Irak’ta harcamasının hata olduğunu iddia eden Demokratlar’a mı güç vereceğini öngörmek zordur. Politikada altı ay çok uzun bir zamandır ve seçime kadar köprülerin altından daha çok krizler ve ekonomik rakamlar geçecektir. Bizim görüşümüz şimdiden tahmin yapmanın zor ve riskli olduğu bu seçimi Demokrat aday John Kerry’nin kazanması ihtimalinin bir parça daha fazla olduğudur. Başkan Bush’un Irak başta olmak üzere ama onunla sınırlı olmayan bir çok konuda hırpalanmaya açık konumu Kerry’ye ciddi bazı fırsatlar sunmaktadır. Ancak asıl önemli olan Demokratların bu zaafları ne derece maharetli kullanacağı olacaktır.
Bush’un zorluklarına rağmen Kerry henüz bunu değerlendirememiş gözükmektedir. Bunda son ayı ağırlıklı olarak bağış toplamak için geçirmesinin de payı olabilir. Kerry çok çekici, heyecan verici bir lider değildir. Ama Bush yönetiminin içeride ve dışarıda “kırdığı porselenlerden” sonra belki de “düz,” “çok renkli olmayan” ama yaraları saran bir Başkan doğru tercih olabilir. John Kerry ise bir yandan Demokratların ulusal güvenlik konusunda Cumhuriyetçilere göre daha yumuşak ve başarısız oldukları konusunda oluşmuş önyargıyı kırmak için sert ve kararlı bir görüntü vermek, öte yandan da Bush’tan farkının “Cola ile Pepsi” arasındakinden daha fazla olduğunu göstermenin zorluğunu yaşamaktadır. Bu farkın belirgin olmaması durumunda Kerry bir parça oyu Ralph Nader’e kaybetmek ve normalde Demokrat eğilimli olan bazı seçmenleri sandığa çekememek gibi risklerle karşı karşıya kalabilir. Cumhuriyetçiler bu seçimle beraber hem Kongre’nin iki ayağını, hem Beyaz Sarayı hem de boşalan yerlere yapacakları atamalarla Yüksek Mahkeme’yi ele geçirme şansı ile karşı karşıyadır. Ancak Bush Yönetimi’nin bir çok konuda ortaya koyduğu düşük performans yukarıda bahsedilen bir çok avantajına rağmen seçimi kaybedebileceğini göstermektedir. Ayrıca Bush’un bazı aşırı ideolojik tercih ve uygulamalarından rahatsız olan ılımlı Cumhuriyetçilerin de sandığa gitmeyebileceği düşünülmektedir. Seçimin sonucunu belirleyecek olan, ekonomi, Irak ve genel olarak ulusal güvenlik cephesinde yaşanacak gelişmeler kadar adayların bunlara bulacağı çözümler olacaktır. (Şanlı Bahadır Koç, Amerika Araştırmaları Masası, Araştırmacı)