Bu sitedeki yeni mesajları e-mail ile almak istiyorsanız lütfen ajp1914@yahoo.com adresine yazınız
G-ABD 12 Nisan 2004
Bush’un 11 Eylül Hataları
11 Eylül Soruşturma Komisyonu Beyaz Saray’ın Bush döneminde nasıl çalıştığını anlamak için gerekli olan ama Yönetimin kapalı ve disiplinli yapısı nedeniyle önceden pek bilinmeyen bir çok noktayı açığa çıkarmaktadır. Başkan Bush’un ayrıntılara ve işlerin günlük gidişatına fazla ilgili ve hakim olmadığı şeklindeki imajının kötü bir karikatür değil pekala gerçeğin yakın bir ifadesi olduğu söylenebilir. Bush’un 6 Ağustos’ta aldığı CIA brifinginin normal bir lideri heyecanlandırması gerekirdi. Yönetimin kendilerine gelen istihbaratın net olmadığı şeklindeki savunması muhtemelen Amerikan kamuoyunu tatmin etmeyecektir. Josh Marshall’ın da işaret ettiği gibi zaten istihbarat çok net olsaydı Beyaz Saray’ın bir şey yapmasına gerek kalmadan saldırılar önlenebilirdi. Önemli olan her şeyin açık olmadığı bir ortamda dünyanın en büyük ulusal güvenlik bürokrasisini harekete geçirecek adımlar atmaktı. Böyle bir durumda ulusal güvenlik konusunda becerikli olduğu iddiasında olan, terörizmi ciddiye alan, dünyayı bir parça tanıyan, liderlik sorumluluğu taşıyan bir Başkan’ın yapması gereken şey, Amerikan bürokrasisinin ilgili kurumlarını bir araya getirerek onları, ABD içinde gerçekleşebilecek bir El Kaide terör eyleminin ne şekillerde gerçekleşebileceği, bunu açığa çıkarmak ve önlemek için ne tür adımlar atılması gerektiği konusunda tartıştırmak, onları bilgilerini paylaşamaya yöneltmek, sorular sormak, cevap talep etmek, kararlar almak, emirler vermek ve bunların uygulanışını takip etmek olmalıydı.
11 Eylül konusunda sorumluluğu Clinton ile Bush arasında üleştirirken gözden kaçırılmaması gereken nokta, ilkinin de çok başarılı olmamasına rağmen çabaladığı, diğerininse bir Amerikan Başkanı için meraksızlığıdır. Bush sanki ulusal güvenlik konularında güçlü liderlik etmenin yegane yolu savaşa karar vermek olduğunu düşünür gibidir. 11 Eylül’ün oluş şeklini tam olarak tahmin etmek ve onu önlemek belki de mümkün değildi ama yine de başta Bush ve Rice’ın bu konuda gösterdiği ilgi, merak ve ciddiyetten uzak yaklaşım seçmenler tarafından dikkat çekmeyecek gibi değildir. Bush aradaki kritik beş haftanın önemli bir bölümünü golf oynayarak ya da Başkanlığı süresince 33 defa ziyaret ettiği ve 8 ayını geçirdiği çiftliğinde dinlenerek geçirmiştir. 11 Eylül öncesinde Bush’un performansının düşük oluşu, son dönemde Irak’ta yaşanan zorluklar ve Amerikan medyasının giderek daha çok işlediği, savaşın başlangıcından bu yana yapılan hata, beceriksizlik, hesap hatası ve kaçırılan fırsatlar kataloğu ile birleşince, Bush’un en güçlü yönü olduğu iddia edilen ulusal güvenlik Yönetim için riskli bir konu haline gelmektedir. David Broder ve George Will gibi tecrübeli ve ağırlığı olan Cumhuriyetçi köşe yazarları bile artık Bush’u savunmakta güçlük çekmektedir. (Şanlı Bahadır Koç, Amerika Araştırmaları Masası, Araştırmacı)