Bu sitedeki yeni mesajları e-mail ile almak istiyorsanız lütfen ajp1914@yahoo.com adresine yazınız
G-ABD 23 Mart 2004
Hamas Liderinin Öldürülmesi
Hamas liderine yapılan saldırı ile aşağıdaki yorumlar yapılabilir: Şaron saldırı ile Gazze’den çekilmesinin terör eylemleri nedeniyle değil, siyasi bir tercih sonucunda olduğunun altını çizmek istemiştir. İsrail Başbakanı’nın riskli ve cüretli girişimlere eğilimli olduğu bilinmektedir. Sharon bu operasyonla kendi partisi ve İsrail sağı içindeki ağırlığını arttırmayı ummaktadır. Sharon Gazze’den çekilirken geride bir karmaşa bırakmak ve değişik Filistinli grupları kendi içlerinde ve aralarında bir iktidar mücadelesine zorlamak ister gibidir. Ancak Hamas liderine yapılan saldırının Arafat’ı mı yoksa Hamas’ı mı güçlendireceği sorusunu cevaplamak o kadar kolay olmayabilir. İlk başta Hamas lehine güçlü bir duygusal hareketlenme olsa da, Hamas’ın Yassin kadar önemli başka bir dini lider çıkaramayabileceği ve bir süre sonra hem Hamas’ın hem de genel olarak Filistin hareketinin dini motiflere daha az vurgu yapan ve İsrail’le anlaşmaya daha yatkın Dahlan gibi yeni liderlere yer açılabileceği de iddia edilmektedir. Ayrıca Hamas’ın saldırıdan sonra iddia ettiği ABD hedeflerine saldırması düşük bir ihtimalse de, böyle bir şey gerçekleşirse, Orta Doğu’daki duruma yeni bir komplikasyonun eklenişini görmüş olacağız.
Böyle bir durumda Washington bu örgüte karşı direk tepki göstermek zorunda kalabileceği gibi, ABD içinde İsrail’in ABD’nin güvenliği ile ilgili sorunları daha da kötüleştirdiğini düşünenlerin seslerini bu sefer çok daha yüksek sesle duyurmalarının önü açılmış olabilir. Şaron, kendisine karşı zaten hemen her zaman aşırı müsamahakar olmuş Washington’un, istese bile, Başkanlık seçimine sadece aylar kalmışken, kendisine fazla bir tepki veremeyeceğini de bilmektedir. Saldırıdan sonra haklı olarak vurgulanan başka bir konu da, Büyük Ortadoğu Girişimi’nin bir başarısı şansı olması için Filistin sorunun çözülmesi, ya da, en azından, ABD’nin bu konuda şimdiye kadar olduğundan daha az taraflı bir görüntü çizmesi gerektiğidir. Aksi halde Arap halklarının ABD’ye karşı duydukları tepki ve hatta nefret, şu anda bile ayara ihtiyacı olan bu reform önerilerinin hayata geçirilmesini zorlaştıracaktır. Bu arada Arap liderlerse, ABD’nin yetersiz ve problemli olmasına rağmen kendilerini tedirgin etmeye yeten girişiminin bu hengamede kaybolup gitmesinden memnun olacaklardır. Bir olayın kısa vade ile uzun vadedeki sonuçlarının yönü farklı olabilir. Aynı şekilde, inanmak istediğimiz ve ahlaki olarak doğru olduğunu düşündüğümüz şeylerle gerçekler arasındaki farkı görmezden gelmeye meyilliyizdir. Genel olarak Türk kamuoyunda İsrail’in haksız olduğu düşünüldüğü için, geçen günkü saldırı gibi eylemlerinin başarısız olması istenmektedir ve bu istek konu ile yapılan “analizlerin” büyük bölümüne sirayet etmiştir. Halbuki, Hamas liderine yapılan saldırı, hemen değilse bile orta ve uzun vadede, kesin olarak değilse bile yaklaşık olarak, Sharon’un ilk paragrafta ifade edilen türden hedeflerine yakın sonuçlar verebilir. (Şanlı Bahadır Koç, Amerika Araştırmaları Masası, Araştırmacı)